Reaktörlerden biri doldurulup kapatıldıktan sonra biyokütle üzerindeki basınç ve sıcaklık kullanılacaktır. Bu sürekli dıştan yönetilen proses koşulları tanımlanmış reaksiyon mekanizmalarına yol açar.
Enerjik olarak en uygun durumu (Le Chatelier’e göre en küçük kısıtlama prensibi (Le Chatelier’e göre) ve kapalı bir sistemin enerjisinin her zaman sabit olduğu ilk termodinamiği ararken, biyokütle önce tamamen çözülür ve üst üste binen gaz fazları ile süspansiyona girer. Reaksiyonun sonuna kadar, denge reaksiyonlarına bağlı olarak, sıcaklıklar, basınçlar, kütleler, pH değerleri ve ara değişkenler değişir. Enerjik olarak en uygun duruma ve optimum çalışma noktasına ulaşıldığında, küresel HTC kömürü süspansiyon aşamasından polimerizasyon la oluşur.
Biyokütle içeren ağır metaller için, örneğin kanalizasyon çamuru, bu optimum zaman, ağır metal çökeltisinin HTC kömürünün polimerizasyonuyla çakışacak şekilde seçilir. Bu işlemle ağır metallerin %95’i kömüre gömülür ve böylece besin maddeleri ve değerli maddeleri ile sıvı fazdan uzaklaştırılır. Ayrıştırma ile elde edilen ağır metal içeren HTC kömür, kanalizasyon arıtma tesisine adsorbent olarak etkinleştirilir ve geri dönüştürülür. Burada, soyma ve nanoürünlerin yanı sıra ilaç ve hormon artıkları mikro partikülleri kaldırmak için 4 temizlik aşaması değiştirir.